Çocukluktan beri hayranı olduğum "fantastik kokular"

Merhaba sevgili seray severler. Çooook uzun zamandır taaa develer tellal sinekler davulken (evet biliyorum doğrusu bu değil) yazmışım buralara. Kendimden utandım ve tekrar yazmaya karar verdim. İnsan yaşlanınca böyle oluyor işte, neyse ki ruhum genç. Ruhumun genç olduğunu da geçen gün bir kızımıza “bizden geçti Handan’cım” dedim, o da “ayyy olur mu kaancım senin ruhun genç hahaha” dedi, oradan biliyorum :) Neyse gevezelik yapasım var ama yine karanlıkları aydınlığa çıkaracak bir konudan bahsetmem gerek, fazla uzatmayalım. Malum uzun zamandır benim yazılarımın zehrinden uzaksınız, çarpmasın yavaş bir geçiş olsun.



Konumuz kokular ama benim sevdiğim kokular. “Ayyy şunun parfümü çok güzel” kokuları değil ama bildiğin doğal kokular, zaten aşırı parfüme karşı olan biriyim. Sentetik her şeye karşıyım, öhöömm. Yine maddeler halinde ifade edeceğim, afiyet olsun canımm.

- Arı Maya’lı silgi kokusu 

Ergenler bilmez, benim gibi yaşlılar daha iyi bilir. Eskiden biz ilkokuldayken böyle bir silgi vardı. Silgi kalitesi yerlerdeydi resmen, sildin mi kapkara yapardı defteri lanet şey ama o kokusu yok mu o kokusu. Sırf kokusu için alınırdı. Bence madde bağımlılığının ilk adımıydı bu silgi, bildiğin bağımlılık yapıyordu. Bunu yiyenlerde vardı sırf kokusu yüzünden, ben de denemiştim ama tadı kokusu gibi değildi, öehh :) Şimdi yine olsa da gidip alsam koklasam falan. Özledim silginin kokusunu özledim :(

- Kibrit yanınca ortaya çıkan koku 

“Ayy kaan sen de ne pis adammışsın böyle koku mu olur” diyenler bir açıdan haklısınız ama güzel değil mi bir söyleyin. Mis gibi kokar o, ohh ne de güzel koktu şerefsiz demiyor musunuz haha. Ben diyorum, böyle kibriti yakarsın sonra işin biter sallarsın sönsün diye ve ortaya çıkan o koku, aman allah yok böyle bir şey. Bir anlık duyarsın zaten o kokuyu hemen geçip gider ama tarif edilemez bir mutluluk yaşatır insana, biliyorum bu kokuyu seven bir çok kişi var, çıkın ortaya. Toplaşsak iktidar oluruz, şimdi tayyip düşünsün! Hoho!

- Bebek eli kokusu 

Bebek kelimesi bile çok narin bir kelime. Eli nasıl olmasın, o küçük eller, benim bir bebek de en sevdiğim yerlerdir. Minicik minicik bir de böyle sıkarlar ellerini nedense, ben yüzümü ellerine doğru uzatırım, yok böyle bir mutluluk, her dokunuşu ayrı bir güzel, bir de ne güzel kokarlar öyle, narin narin. Böyle şap şap vurur bazıları, allahım. Bebeğim olsun istiyorum, o minik ellerinin kokusuyla uyumak istiyorum ulaayynn :(

 - Kurumuş nane kokusu 

Bu ot türü şeyler genelde güzel kokar, bunda hemfikirdir genelde herkes ama bu nane denen varlığı kurutup bir kavanoza koyup sonra bir süre sonra açıp kullanmak istediğinizde yaydığı o koku var ya hiçbir parfümde yok, resmen ferahlatıyor insanı. Ohh ulan ohh diyorsun resmen. Bir de iştah falan açıyor bu meret sanırım, hayat gibi. Evde var bundan, arada mutfağa gidip kavanozun kapağını açıp kokluyorum, nane kokusu keşi oldum resmen haha. Tavsiye ederim gençler, deneyin :)

- Benzin kokusu, sinek ilacı vb. 

Bunu da çok seviyorum ben. Sanırım tinerci olacakmışım da direkten dönmüşüm. Küçükken babamla benzin almaya gittiğimizde içimi bir neşe kaplıyordu, oleyy benzin diye, bildiğin fazla koklayınca kafa yapıyor haha. Bir de şey var yine yeni nesil bilmez bu sinek ilacı sıkan arabalar vardı, arkasında tonla duman çıkararak mahalle mahalle gezerlerdi, biz de deli danalar gibi arkasında koşardık haha. Onun kokusu da bir efsaneydi arkadaş, hala ararım gelmedi daha sonra öyle bir koku. Şimdi onun dumansız ve kokusuz olanın sıkıyorlar, biz çok ballıymışız.
**
Bunlar yanında daha çok koku var elbet. Mesela fırından yeni çıkmış ekmek kokusu da mest eder beni. Yaa kahve kokusu, nescafelerden bahsetmiyorum, türk kahvesi çekirdeği kokusu içmeden uyandırır insanı, öyle sert ama güzel bir kokudur. Aşk gibidir, yakar geçer resmen. Romantik bir insanım biliyorsunuz (haha yalan) yağmur yağar ya hani toprağa sonra mis gibi toprak kokar ya, işte o zaman “beni köyümün yağmurlarında yıkasınlara” bağlıyorsun, pek iyidir ama fazlası zarar, aman dikkat!

O değil de ne pis insanmışım gerçekten, sevdiğim kokulara bak, yarısı uyuşturucu nitelikte resmen, hep kafa güzel gezmişim küçükken haha, şimdi böyle olmam çok normal o zaman. Babam hep çocukluğuna inmek lazım ama karanlık çıkamayız derken haklı sanırım. Uzun zaman sonra bir yazımızın sonuna daha geldik, umarım hala beni seviyorsunuzdur özümde iyi bir insanım. Hoho : )

Xoxo ukturko

0 yorum:

Yorum Gönder

+