Kupa kızına mektuplar -1 | başlangıç ve rüya

Merhaba ben bu satırları yazarken sen çok uzaklarda olmayacaksın muhtemelen, yakın uzaklarda olacaksın. Uzağın yakını uzağı olmaz, uzak uzaktır element uydurmuşsun kaan yine diyeceksin ama elimde değil biliyorsun saçmalamazsam rahat edemiyorum. Uzak tek başına çok tiksinç yakın olsun uzak da olsa ya! Ne kadar çok uzak dedim yalnız. Biliyor musun ilk defa bir daha göremeyeceğim birine değil de hala olan birine mektup yazıyorum. Bu ilk dolayısıyla fazlasıyla heyecanlıyım. Aslında yalan olmasın ortaokulda İspanya'dan bir mektup arkadaşım vardı, ona da yazmıştım. O çok sevmişti kaan benimle evlensene falan demişti. Benim o zaman tarzanca ingilizcemden ne anladı da evlenmek istedi bilmiyorum, hala bir sır benim için. Avrupa'ya namım taa o zamandan yayıldı anlayacağın öhömm.  Bakalım sen de sevecek misin bu benim ucu bucağı olmayan ne olduğu belirsiz mektuplarımı.


Kafka'nın Milena'ya yazdığı mektuplar gibi içten olmasını isterim aslında ama o kadar yürekten bir insan mıyım pek emin değilim ama azimliyim niyetim güzel, kalbim temiz. Hem nefesimi 1 dakika tutabiliyorum. Lütfen bunların değerlendir. Yemekteyiz yarışmacısı gibi her şey çok güzel çorbayı beğendim ama masa örtüsü neden beyaz diye 3 puan vermezsin bana umarım. En azından bir beş puan ver de motive olayım daha şevkle yazayım mektuplarımı. Çok gevezelik yaptım yine, sana anlatacaklarım var. Bugün evet bugün rüya gördüm aslında dün sayılır, sanırım bugün değil dündü :) Gece senle konuştuktan sonra, hani dedikodu yapmıştık evlenen kız hakkında sen bu mu güzel, çirkin bu yaaa falan demiştin. Hala yanı fikirdeyim bence güzel, tatlı yaaa :) Neyse, hiç göremediğim gördüğüm zaman da ballandıra ballandıra yedi aleme anlattığım rüyalar benimkiler biliyorsun. Ama bu kez anlatmadım, neden diye soracaksın, çünkü çok işim vardı anlatamadım yaaa içimde kaldı anlatmam lazım  :)

Annemi gördüm sen de vardın ikinizin de saçları rüzgarla birlikte dalgalanıyor sanki şampuan reklamı bir havalar bir havalar. Annemin kahkulünü elinle düzeltiyordun kırmızı ojeli parmaklarınla. O nasıl bir düzeltme o an aşık oldum sandım. Uyanınca rüyaymış yaa diye de söylendim sonradan. Sanki ilk defa karşılaşıyor gibiydiniz annem şöyle bir gözüyle süzüyor seni ben de uzaktan bakıyorum olan bitene. Sonra birden yanınızda bitiyorum (burası birden oluyor ışınlanmayı keşfettim rüyada) bir sana bir anneme bakıyorum bu arada rüzgar esmeye devam ediyor efil efil. Elimde de bir kağıt var, ikiye bölüyorum tam ortasından, ikinize de bir şeyler yazması için uzatıyorum. Yazıyorsunuz ikiniz de. Ama annem yırtıp veriyor kağıdı sen normal. Sonra ben ikisini de alıp gidiyorum. Sonra bir telefon çalıyor ve uyanıyorum. Lanet telefon!

Yine görmüş olduğun gibi anlaması ve yorumlaması güç bir rüya, sence ne demek istemiş burada şair? Niye ben de rüyamda halı, kilim falan görmüyorum herkes gibi, beni niye böyleyim söylesene kupa kızı. Neyse, belki karanlık uykularıma bir gün güneş açar benim de senin gibi.

Yağmur yağarken güneşi görmen dileğiyle.
-akaan-

0 yorum:

Yorum Gönder

+