Son Blog Yazıları

Tozlu Giyim

Günlüğü uzun zamandır beklenen devam filmi sinemalarda bugün ve bu taksitte, bizim favori adını taşıyan Brit bekliyor. Bridget babalık çıkmazlar yanıtlar arar ve annelik-kıza yardımı (şimdi dijital) günlüğü ins ve çıkışları gider iken, ders bizim albümlerimiz mükemmel bebek güzellik yuvarlama hediye bu yeni anne ya da herhangi bir diğer seyreder su birikintisi her şey için bir tutku.

Biz renkli saç yay seti, yeterince hassas Prince George kendisi onay damgası Alınan oluyor İngiltere'deki tabanlı marka, bebek saç yumuşak eşitlemek için tutturmak için önerebilir? Veya nasıl bir yeni anne gerekir neredeyse her şey tozlu için bir nokta vardır Anya Hindmarch en arsız bebek acil durum kiti hakkında? Ya da, Bridget tek gün bir saygı, yine şekerli bir dondurma tedavi-should özlem grev şeklinde bir banyo süngeri olarak. Ayrıca listemize tepesi Cambridge Düşesi Prensin yeni doğan kreş tasarım yardım Walton Street lüks iç tasarımı Mekke Dragons, en profesyonellerden bir el boyaması ahşap fırça olduğunu. Biz Bridget kraliyet dokunuş seviniriz bahse girebilirsiniz.

güzellik oyunculuk duygusu biz bir erteleme gördüm New York'ta, bu hafta gösterileri dışında aşikar oldu geçtiğimiz sezon en bu-me olan kolaylığı genel bir duygu ile eşleştirilmiş bireycilik kucaklıyorum. Komplike olmayan saç görünüyor her yerde: updos parmak taranmış Françoise Hardy-esque çörekler ve la Phil Oh favori Taylor Tomasi Hill'in imza yangın renkli pom-pom à bulanık topknots kadar bağlı, gevşek ve gelişigüzel tutuldu. On-the-go Aymeline Valade kaygan içine duş bulanmış ipliklerini çekerek, bir adım daha tozlu giyim ileri koyu tonlu ruh aldı gibi It kızlar, sportif stilleri (ve onların sabah rutinleri kapalı şüphesiz tıraş dakika).

Renk başka yaygın bir tema oldu: floresan ruj Elektrik şoku Manhattan boyunca bir gündüz gezintiye gül renkli tonları ile Wind Creatures onu neon kırmızı ağız eşleştirilmiş Sora Choi gibi parlak genç modeller için kolay bir seçim olduğunu tozlu ayakkabı kanıtladı. Ve işlemlere sarışın-ödünç bir toz prettiness dönen boya işleri-once-canlı pastel bile solma gökkuşağı.

Belki haftanın en büyük ruh artırılması eğilim olsa da, Yasmin Sewell yeni kırpılmış bobinler bir vurgulamak olan yerçekimine meydan okuyan spirallerin deniz oldu. Michael Kors Koleksiyonu'ndan DKNY için pistleri kıvırmak güç hareketi kucaklamak devam ettikçe, vahşi ve özgür kalmak için burada olduğunu, güzellik-bilge görünüyor.

Aliekspres

Arkadaşlar my alipay'a girdiğimde account diye bir yer çıkmıyor. Ekteki resimdeki gibi bir ekran geliyor önüme... Bu kartı silmem benim için çok önemli. Yardımcı olursanız çok teşekkür ederim. Telefon kabı aldım. Gelme süresi uzun sürmedi. Fakat geldiğinde resmen hayal kırıklığı yaşattı. Kap kırık ve çizik bir şekilde geldi. Asla önermiyorum.. merhaba . aliexpresten alisveris yaptm urun turkiyeye gelmis bundan sonrasini nerden takip edebilirim acaba ??


Bizdeki sanalpazar, sahibinden, gittigidiyor sitelerinin sisteminde işleyen Çin alışveriş sitesidir. Satıcı ürünü gönderir alıcı onaylar arada gvenlik unsuru olarak Aliexpress vardır.
Malum Çin malları ucuz ama ülkemize girene kadar fiyatlar katlana katlana geliyor. Mağazanın bonusları değerlendirme aşaması 4 ve 6 ay arası değişiklik göstermektedir. Bonusların değerlendirme süreci ürüne göre değişmektedir. Kayıt işlemini ve email geldiyse hesabımızı aktif ettikten sonra adres eklemek için tekrar siteye sign in diyerek mail adresimiz ve şifremizle giriş yapalım. Sonra sağ üst köşede my aliexpress yazısına tıklayarak my aliexpress menüsüne gitmeliyiz.

Site İngilizce, eğer mümkünse İngilizce olarak kullanmanızı öneririm. Değilse,Dili Seçin /Language bölümünden Google translate aracılığıyla dili Türkçe'ye çevirebilirsiniz. Aliexpress sitesinde ürün alırken dikkat edilmesi gereken üç husus üzerinde durmaktan ve sizlere bu uyarılarda bulunup doğru yolu gösterdiğimiz için çok mutluyuz. Bildiğiniz gibi alişveriş deyince hele de Çin pazarı denilince internet kullanıcılarının ilk aklına gelen site http://icerigir.com/aliexpress/ olan aliexpress dev bir marka halini almıştır.

Kupa kızına mektuplar -2 | masal

Merhaba. Son mektubumun üzerinden epey bir süre geçti farkındayım. Çok da değil aslında şimdi baktım bir ay falan olmuş ama ben bu mektubu sonlandırana kadar kaç ay olur onu kestiremiyorum şu an :) Seni bu satırlara sığdırmak çok zor. Tebriz'de başladım, İstanbul'da bitecek sanırım bu satırlar. En son rüyamdan bahsetmiştim seni her gördüğümde tekrar canlanan, beynimin kıvrımlarına kazınan, farklı farlı anlamlar yüklediğim rüyamdan. Rüya mıydı hala emin değilim hmm belki de bir masaldı geçmişten anımsadığım?


Düşününce aslında sen bir masalsın yıllar önce kaybolan. Hani bazı çocuklar vardır masal okumadan uyumayan, ben de onlardandım mesela annesi masal okumadan uyumayan. O zamanlar masalın ne olduğu önemli değildi benim için, okuyan annem olduktan sonra. Annem masalın taa kendisiydi. Okuduğu masallar onun ağzından çıkmadıkça bir anlamı olmayan boş laflardı sadece. Her bir kahramanın yerine onu koyduğum masallardı hepsi. Bazen pamuk prenses, bazen de pinokyoydu. Bazen güldüren bazen de hüzünlendirendi, kısacası her şeydi. Ağlamak bile onunla güzeldi.

Ama bir süre sonra beklenmedik bir anda masalım bitti benim. Gecelerim sessizleşti. Artık uykularım yalnız, hayallerim de renksizdi. Ne gülüyordum ne ağlıyordum. Belki de ondandır şimdilerde geceleri geç uyumam, rüya görememem, uykuları sevememem. Ama uzun seneler önce kaybettiğim, bir daha bulamayacağım sandığım masalımı o rüyada tekrar gördüm. Bu kez tek değil iki taneydi. Artık eminim kaybolan masalımsın sen benim. Yeniden beni canlandıracak yeniden renkli gecelerime kavuşturacak. Nasıl bir masalım diye sorma, masalsın işte geçmişte kaybolan şimdilerde bulduğum.

Yağmur yağarken avucuma doğan güneş olman dileğiyle..
-akaan-

Kupa kızına mektuplar -1 | başlangıç ve rüya

Merhaba ben bu satırları yazarken sen çok uzaklarda olmayacaksın muhtemelen, yakın uzaklarda olacaksın. Uzağın yakını uzağı olmaz, uzak uzaktır element uydurmuşsun kaan yine diyeceksin ama elimde değil biliyorsun saçmalamazsam rahat edemiyorum. Uzak tek başına çok tiksinç yakın olsun uzak da olsa ya! Ne kadar çok uzak dedim yalnız. Biliyor musun ilk defa bir daha göremeyeceğim birine değil de hala olan birine mektup yazıyorum. Bu ilk dolayısıyla fazlasıyla heyecanlıyım. Aslında yalan olmasın ortaokulda İspanya'dan bir mektup arkadaşım vardı, ona da yazmıştım. O çok sevmişti kaan benimle evlensene falan demişti. Benim o zaman tarzanca ingilizcemden ne anladı da evlenmek istedi bilmiyorum, hala bir sır benim için. Avrupa'ya namım taa o zamandan yayıldı anlayacağın öhömm.  Bakalım sen de sevecek misin bu benim ucu bucağı olmayan ne olduğu belirsiz mektuplarımı.


Kafka'nın Milena'ya yazdığı mektuplar gibi içten olmasını isterim aslında ama o kadar yürekten bir insan mıyım pek emin değilim ama azimliyim niyetim güzel, kalbim temiz. Hem nefesimi 1 dakika tutabiliyorum. Lütfen bunların değerlendir. Yemekteyiz yarışmacısı gibi her şey çok güzel çorbayı beğendim ama masa örtüsü neden beyaz diye 3 puan vermezsin bana umarım. En azından bir beş puan ver de motive olayım daha şevkle yazayım mektuplarımı. Çok gevezelik yaptım yine, sana anlatacaklarım var. Bugün evet bugün rüya gördüm aslında dün sayılır, sanırım bugün değil dündü :) Gece senle konuştuktan sonra, hani dedikodu yapmıştık evlenen kız hakkında sen bu mu güzel, çirkin bu yaaa falan demiştin. Hala yanı fikirdeyim bence güzel, tatlı yaaa :) Neyse, hiç göremediğim gördüğüm zaman da ballandıra ballandıra yedi aleme anlattığım rüyalar benimkiler biliyorsun. Ama bu kez anlatmadım, neden diye soracaksın, çünkü çok işim vardı anlatamadım yaaa içimde kaldı anlatmam lazım  :)

Annemi gördüm sen de vardın ikinizin de saçları rüzgarla birlikte dalgalanıyor sanki şampuan reklamı bir havalar bir havalar. Annemin kahkulünü elinle düzeltiyordun kırmızı ojeli parmaklarınla. O nasıl bir düzeltme o an aşık oldum sandım. Uyanınca rüyaymış yaa diye de söylendim sonradan. Sanki ilk defa karşılaşıyor gibiydiniz annem şöyle bir gözüyle süzüyor seni ben de uzaktan bakıyorum olan bitene. Sonra birden yanınızda bitiyorum (burası birden oluyor ışınlanmayı keşfettim rüyada) bir sana bir anneme bakıyorum bu arada rüzgar esmeye devam ediyor efil efil. Elimde de bir kağıt var, ikiye bölüyorum tam ortasından, ikinize de bir şeyler yazması için uzatıyorum. Yazıyorsunuz ikiniz de. Ama annem yırtıp veriyor kağıdı sen normal. Sonra ben ikisini de alıp gidiyorum. Sonra bir telefon çalıyor ve uyanıyorum. Lanet telefon!

Yine görmüş olduğun gibi anlaması ve yorumlaması güç bir rüya, sence ne demek istemiş burada şair? Niye ben de rüyamda halı, kilim falan görmüyorum herkes gibi, beni niye böyleyim söylesene kupa kızı. Neyse, belki karanlık uykularıma bir gün güneş açar benim de senin gibi.

Yağmur yağarken güneşi görmen dileğiyle.
-akaan-

İzlanda Rehberi | Reykjavik, Blue Lagoon, Geysir, Gulfoss...

Merhaba sevgili İzlanda severler. Bilen bilir 2014 haziran ayı içerisinde (yani daha geçenlerde) bir haftalık bir izlanda seferim oldu, çıkartma yaptım geldim. Ecdadın torunlarıyız sonuçta :) Nasıldı derseniz çok güzeldi gerçekten. İmkanı ve biraz zamanı olanlar kesinlikle bir defa da olsa gidip görmeliler gezmeliler İzlanda bölgesini. Çünkü dünyanın hiç bir bölgesi ile kıyaslanamayacak özelliklere sahip, özellikle coğrafi ve doğa güzellikleri açısından. Kızları da güzel bu arada atlamayalım. Tabii bizim sosyetik çıt kırıldım Paris ve Roma çizgisi dışına çıkmayan kızlara yönelik değil, onlar takılsın bırakın :) Bir ülke düşünün ki hem volkanların hem de buzulların yer aldığı. Ice and fire diye boşuna demiyorlar zaten İzlanda için, hakkını veriyor bu tanımın fazlasıyla.


Adım adım yazacağım, biraz uzun olabilir, zaten bu yazıyı da ilgilenen arkadaşlar okuyacağı için sorun olmaz diye düşünüyorum. Reykjavik, Golden Circle bölgesi, Whale Watching ve Blue Lagoon hakkında bilgiler vereceğim. Kuzeye gitmedik, Reykjavik çok tatlı geldi hoho :) Hatırlatayım, bir bekar gezisiydi bu, tur falan yok belirteyim. Evli çiftlere uygun bir yazı değil o yüzden, gençler toplaşın canlarım ukturk hocanız anlatıyooor :)

Turla gitmediğimiz ve Türkiye üzeriden direkt uçuş olmadığı için Amsterdam aktarmalı olarak gittik. (Biletler kişi başı toplam 2100 TL falan tuttu. Daha ucuza da gelebilir erken alınırsa sanırım) Benim önerdiğim rota bu olacak, çünkü İzlanda'dan önce 2-3 gün Amsterdam'da takılmanızı istiyorum evet evet bunu yapınız. Türkiye ile İzlanda arasında 3 saat fark var zamansal açıdan ve İzlanda'da yaz mevsimlerinde gece olmuyor evet gençler gece yok hep gündüz. Nasıl uyuyor insan derseniz alışıyorsunuz, biz sürekli dolandığımızdan uykumuz gelince uyuyorduk genelde sabahları uyuduk öyle diyeyim ve sıcaklık 10-12 derece arasındaydı bu zamanlarda. Ara ara yağmur yağıyor ama ıslatan tarzda değil böyle ince ince yağıyor, çok tatlı yani. Reykjavik'de öyleydi hep. :)

Havaalanı başkent Reykjavik'de değil Keflavik denilen bir bölgede. Yaklaşık 50 km uzakta bir bölgede, buradan reykjavik'e bağlantıyı araba kiralamadıysanız, Flybus ve türevleri tur firmaları gerçekleştiriyor. İki kişi toplam 5000 ISK kitlediler mesela bize 50 km için. 1 Euro yaklaşık 150 ISK ediyor. (Icelandair sanırım bunu kendisi karşılıyor biz Wowair ile gelmiştik. Aklınızda olsun)  Bankalarda exchange yaptırabilirsiniz, adamlar kahve ikramı yapıyor bankalarında sıra beklerken, güvenlik yoktu ve bizi güzel bir bayan karşıladı girişte, allahımmm :) İzlanda'nın çooook pahalı olduğunu söylemişlerdi, daha iner inmez tecrübe etmiş olduk, aklınızdan çıkarmayın pahalı gençler, iliğinizi sömürür dikkat etmezseniz :)


Kalacağımız yeri airbnb'den tuttuk. Oteller çok pahalı, süper pahalı. Hilton ve Grand Hotel sanırım top otelleri ama şehrin biraz dışındalar. Zaten bekar genç bir insan neden gitsin otele o kadar bayılsın değil mi, otele vereceğiniz tomarla parayla çok daha güzel şeyler yapabilirsiniz. Zaten oraya kadar gidip otelde kalan ya yaşlıdır ya evlidir ya da ergendir, net yani :) Biz şurada (https://www.airbnb.com.tr/rooms/905741?s=fgJZ) kaldık. Apartman tipi odalar kiralanıyor. Mutfak, 2 banyo ve 2 tuvaleti var ortak olarak. Her gün temizleniyor. Mutfakta tavaya kadar her şey var. 9 oda var toplamda ama hepsi aynı anda dolu olmadı hiç. Gayet temiz ve Reykjavik'in tam göbeğinde daha merkezi yok öyle diyeyim. Özellikle reykjavik etrafında takılacak, turlara katılacak olanlar için on numara seçim. Fiyatı da izlanda şartları açısından gayet uygun. Yemeğe çok para vermek istemeyenler bunu seçsin, çünkü hem damağınıza göre yiyecek bir şey yok hem de çok pahalı. McDonald's falan da yok maalesef. Yanında hemen süper market var biz biraz ilerideki bonus adı verilen yerden aldık. Büyük bir market her şeyi bulabileceğiniz. Euroshopper logosu olanları tercih edin, daha ucuz oluyor onlar. Menemen yaptık amerikan kızlarla yedik ya, daha ne olsun :)) Evde kalanlar gayet iyi çocuklardı hep, hiç dallama olmadı, odamızın kapısını kitlememeye başladık biz zamanla, herkes birbirine selam veriyor, gülümsüyor paylaşıyor. İşte bu medeniyet bu diyorsunuz :)

Bir rehber niteliğinde olmasını istediğimden daha gezemedik dikkat ediyorsanız. Lojistik tamamlandı artık gezebiliriz :)

1. Blue Lagoon ve Whale Watching

Öncelikle bunlarla ilgili bilgi vereyim. İkisini bir ele aldım farklı şeyler olmasına rağmen. Bu ikiliyi biz bir tur firmasından paket olarak satın aldık. Kişi başı 15.000 ISK. Ayrı ayrı aldığınızda daha pahalı ve sizin tüm ulaşım işleminiz de içinde. Sizi kaldığınız yere bırakıyorlar geri. Special Tours firmasından, tavsiye ederim, özellikle whale watching gezimiz sırasında gayet memnun kaldık. Okyanusa Andrea adı verilen bir gemi ile açıldık. Saat 09:00'da başladı 12:20 gibi geri döndük. Gezi sırasında balinaları, puffins ve yunusları dikizliyorsunuz. Şu fani ömrümde bunu da yaptım ya daha isterim dedim bir an. Gayet güzeldi özellikle yunusları doğal alanlarında izlemek. Okyanus gezisi de cabası tabii. Kesinlikle yapın. Aynı zamanda size yeşil soğuktan ve yağmurdan koruyan tulumu da ücretsiz veriyorlar. Kalın kalın giyinmenize gerek yok. Old harbour adı verilen yerde bu tur firmaları ve gemileri. Oradan rezervasyon yapabilirsiniz, sanırım internet üzerinden de yapılıyor ama biz yerinde görmek istedik.


Okyanusta balina ve yunus dikizlemeye çalışırken yorulduk tabii dinlenmemiz gerek saat 12:45 gibi tur firması bizi old harbour önünden otobüsü ile aldı ve blue lagoon dediğimiz cennete götürdü yaklaşık yarım saat falan sürdü sanırım uyuduğum için tam hatırlamıyorum. Otobüslerde internet bağlantısı da mevcut bu arada. İyi ki bu ikisini bir paket halinde almışız dedik gidince. Bu mekanın her yeri volkanik arazi, böyle yağan küllerden dolayı oluşan şekiller falan, başka hiç bir şey yok. Fantastik gerçekten, dışarısı çok soğuk ama suya girince (termal su açık hava) ohh be diyorsunuz :) Harika bir deneyim gerçekten, atlamayın burayı. Kolunuza manyetik bir bileklik veriyorlar bununla suyun içinde kurulmuş yerden büfe diyelim biz içeceklerinizi alabiliyorsunuz, para derdi yok yani. Sonra çıkarken ödüyorsunuz, gayet güzel bir çözüm. Büyük plastik bardak bira 1000 ISK bu arada. Süresi falan yok bu arada blue lagoon'nun, bizim geldiğimiz turun saat 21:15'e kadar reykjavik'e otobüsleri vardı her bir saatte bir kalkıyor. Biz 3 saat durduk burada, buruş buruş oldum haha :) Suyun rengi gök mavisinden de açık, fotolardan gördüğünüz gibi. Gidiniz :)

2. Golden Circle (Skalholt, Gulfoss, Geysir Strokkur, Tingvellir National Park)

İzlanda'ya geldiyseniz bu hattı da gezmek zorundasınız. Biz buna para vermedik. Daha önce internetten tanıştığım bir izlandalı grup ile beraber gerçekleştirdik. Beni çok sevdiler hehe :)) Bu da epey bir para aslında, şanslıydık :) Öncelikle Skalholt dediğimiz yere gittik, burada kilise var ama çimden bir kilise mevcut, üzerinde çim var bildiğiniz kendisi tahtadan. Anlattıklarına göre eski ve mazisi olan bir yermiş. Fotoğraf çekilmek için güzel bir yer. Buna benzer bir kilise daha varmış izlanda'da sanırım.


Daha sonra Gullfoss dediğimiz yere gittik. Bu sonunda yer alan foss şelale falan demekmiş. Mesela selfoss diye bir yer daha var güneyde, sanırım orada da şelale var :) Evet burası bir şelale bölgesi ama ne şelale. Harika bir alan ve gayet büyük. Merdivenlerden inip şelalenin yanına kadar geliyorsunuz ve ıslanıyorsunuz. Bizim gittiğimizde daha yeni düzenlemişlerdi, eski hali daha farklıymış. Öyle bir çağlıyor ki, fiskiye etkisi yapıyor ve bazı bölgelerde ıslanıyorsunuz ama ben çok eğlendim :) Fotoğraf çekmek, şöyle güzel bir manzara görmek ve bence eğlenmek için güzel bir yer. Şelale gerçekten çok güzel. Buraya golden waterfall da deniliyor bu arada. Yukarıda bir restaurant da mevcut, dilerseniz yemek yiyebilirsiniz bir şeyler içebilirsiniz ya da hediyelik eşya falan alabilirsiniz. Paşa gönlünüz bilir canlarım :)

Strokkur ve Geysir. Bu ikisi aynı bölgede. Anlatması çok zor. Harika bir deneyim ve heyecan verici bir şey kesinlikle. Evet volkanik bir oluşum ve yerin altından 5-6 dakika aralıklarla yaklaşık 35-40 metre yükselen sıcak bir su ve siz :) Suyun sıcaklığı 80-100 derece arasında değişiyormuş, acaba sıcak mı diye deneyeyim demeyin diye uyardılar beni :) Ama denedim nasıl mı? Şimdi biz bunun önüne geçtik su fokurduyor falan önünde video çekeceğiz patlarken bekliyoruz, neyse işte  patladığı an rüzgar ters esti ve etrafımda benim gibi bekleyen herkes bir güzel ıslandı hem de ne ıslanmak. Bir an aha haşlanacağız çok güzel çocuktum derken suyun yere inerken ılık bir hal aldığını anladım üzerime düştüğünde :)) O yüzden ıslanmaktan korkmayın, videonuzu çekin önünde, herkes çekiyor. Ekip de eğlenceli olunca fazlasıyla eğlendik, unutamayacağım bir gün olmuştu geysir gerçekten, bak özledim şimdi :)


Son olarak bu gün boyu süren gezinin son noktası Tingvellir ulusal parkına gittik. İzlanda'da sanırım iki tane daha ulusal park var. Bu en büyüğü değil. En büyük olanı ülkenin doğusunda kalıyor, güzel diyorlar görmedim :) Bu biraz küçük olanlarından eski parlemento falan var eski çağlardan kalan. Tarihi ve önemli bir bölge yani. Görmenizi tavsiye ederim. Unesco'nun listesinde olan bir yer. Kampçılar için kamp bölgeleri falan da mevcutmuş burada. Yine tabii doğa güzellikleri mevcut, çok yorulduğumdan dolayı burayı öyle dolandım sadece, yaşlandım artık :))

3. Reykjavik

Evet bunu sona bıraktım :) Burası ülkenin başkent bölgesi, bir nevi hayat burada akıyor, geri kalan yerler turistik gezelim görelim amaçlı yerler. Burada turistik gezi için öncelikle gitmeniz gereken yer şehrin tepesi diyebileceğimiz bir yerde olan ve değişik mimarisi ile büyüleyen kilise. İsmi bir garip o yüzden google bakıp yazdım ismini :)) Evet ismi, Hallgrímskirkja. Hak verdiniz bana değil mi isim konusunda :) Mimari gerçekten çok hoş ve benzersiz, içi bildiğiniz kilise gibi. Kilisenin en üstüne çıkabiliyorsunuz asansör maarifyetiyle ve oradan reykjavik manzarası fotoğrafı çekebiliyorsunuz. Ama hatırlatayım çok yüksek olduğu için deli gibi esiyor :) Bir dipnot yukarıya çıkmak içi bilet almanız gerekiyor 5 euro alıyorlar ama biz vermedik, izlandalı arkadaşlar almayın bakan yok yukarıda dedi, gerçekten asansöre bindik çıktık kimse bilet sormadı, o yüzden bilet almayın direkt binin girişin hemen solundaki asansöre ve son kat. Bu iyiliğimi unutmayın :)

Gelelim kızlarına evet :) Buranın ana caddesi Laugavegur adı verilen cadde. Her şey burada dönüyor, zaten bizim kaldığımız yerde bu sokağın hemen göbeğindeydi. Nüfus çok az olduğundan bir insan seli beklemeyin ama en hareketli yeri burası. Böyle sakin bir şeyler içebileceğiniz sohbet edebileceğiniz izlandalılar arasına karışacağım bir yer istiyorsanız bu cadde içinde Bunk Bar adı verilen bir yer var, buraya gidin. Gayet güzel bir yer, bir viking birası içmeden ayrılmayın, keyfe göre 6 çeşit bira var. Stout tavsiye ederim evet orada da irlanda birası içtim. Saat gece 01:00'e kadar açık. Kız tavlayabilir miyiz buradan derseniz düşük bir ihtimal ama bizim kuzen bir tane tavladı, o da onun başarısı bence, ayda yılda buraya düşen kekliği o avlamış oldu :) O amaçla gelmeyin o yüzden, saat 16:00-20:00 arası happy hour vakti. Bira fiyatları yarıya düşüyor. Normalde 900 ISK verdiğiniz biraya 500 ISK veriyorsunuz. Bir çok mekanda da var bu olay bu arada. Sormaktan çekinmeyin. Bir de Türk'lere karşı herhangi bir önyargı görmedim, hep güzel karşıladılar. Ya da biz çok seveceniz bilmiyorum. Ülkemizi çok iyi temsil ettim yani :)


Hafta içi gece hayatında pek hareket yok. Hareket katmanız için İzlanda özelinde evet bunu unutmayın izlanda özelinde Tinder isimli bir telefon uygulamasını kullanmanız gerek. Bunu da izlandalı gençlerden öğrendik, tinder kullanıyor musun diye sorunca. Tüm izlanda kızları burada kayıtlı diyebilirim, bundan eminim. Bir dating uygulaması ve reykjavik için gayet iyi çalışıyor gençler, yok böyle bir şey. Ben seçmek zorunda kaldım, sanırım esmer erkekleri seviyorlar, hatta çok seviyorlar, ya da ben çok güzelim haha :) Türkiye'ye gelince sildim uygulamayı, gereksiz tiplerle uğraşmamak için. İşimiz var gücümüz var :) Toplamda 57 match olmuştu benim 7 gün içinde, evet :))

Buradan tanıştığım bir kız (evet sarışın) beni Dillon adı verilen bir rock bar'a götürdü, beni kaldığım yerin önünden bir golden renk golf ile aldılar (şaşırmayın kızlar çok farklı) evet bir kız grubuydu bunlar ve hepsi manken olabilecek güzellikteydi. Bir arabanın içinde bu kadar sarışın bir arada hiç görmemiştim. Bir an öldüm cennetteyim hissettim. Gayet hoş sohbetli, kasıntı olmayan harika kızlardı gerçekten. Beni buralara gömün dedim :) İki katlı bir mekan benim gördüğüm kadarıyla, her türlü tip var, punkçılar ayrı takılıyordu, rahatsız tip yok, eğlenmek için güzel mekandı bence rock müzik sevenler için. Her yeri dövmeli kızlar yok, normaldi bir çoğu. Burada biraz dans falan ettik ve sonra bu kız beni aldı bu kez palomaydı sanırım böyle bir yere götürdü, burası daha hareketli bir yerdi. Tavsiye ederim. Güzeldi yani  hoho :) 

Daha yazacak çok şey var ama yoruldum ayrıntılı bilgi isteyen arkadaşlar bana blog üzerinden ya da şuralardan ulaşabilir. twitter.com/ukturk ve kaanukturk@gmail.com Kısacası gidip görün imkanınız varsa, dünyaya bir daha mı geleceksiniz :)

Not: Araba kiralamayı düşünen arkadaşlar havaalanından kiralamayın çok pahalı. Şehir merkezinde geysir rentcar var Laugavegur caddesi üzerinde. Oradan kiralayın mesela manuel bir hyundai i10 baz modelin günlüğü 7200 ISK 4 gün kiralarsanız 19000 ISK falan. İzlanda için çok uygun fiyatlar. Teslimi de havaalanına yapabiliyorsunuz. Yok jeep olsun derseniz fiyat 4 günlük 46000 ISK falan. Arabalar yeni model genelde. Diğer fiyatlarda var elimde isteyen yeşillendirsin. Adios :)

xoxo icelander ukturko :)

Guess 2014 Elbise Modelleri



Bugün çok tanıtacağım markalardan biride Guess. Marka 2014 elbise modelleri ile gecelere damga vuracak kadar şık elbise modellerini moda severle sunuyor. Guess 2014 Elbise koleksiyonunda, desenli olgun çizimler, dar kesim çekici elbise modelleri, straplez elbiseler yer alıyor.
Elbiselerde kadınsı çizgiler ve çekici tarzlara yoğunlaşan marka, yazın özel davetlerinde, nişan ve patilerde giyinmek için elbise arayanlar çok şık seçenekler sunuyor.  Özellikler sünni deri elbiseleri, panter desenli elbise modelleri ile hem gece elbiseleri hemde gündüz elbiselerinin yer aldığı geniş bir koleksiyon Guess mağazalarında sizleri bekliyor.



















Back in town

Merhabalar Moda Merkezi okuyucuları,
Bugün yine moda dolu bir yazımız sizlerle.

Uzun bir ara verdiğimin farkındayım. Biraz üşengeçlik, biraz yoğunluktan ihmal ettiğim bloğuma an itibariyle geri dönüşümün sevinci içindeyim. Kendime söz verdim bundan sonra ihmal etmek yok. Az yazılı bir post ile başlasın o zaman şimdilik... Haftasonu da yaklaşmışken, herkese şahane günler!!!
elbise/Zara,çizme/Nine West,çanta/ Chanel, gözlükler/ Prada,deri ceket/ Derimod





MBFWI

 Merhabalar Moda Merkezi okuyucuları,
Bugün yine moda dolu bir yazımız sizlerle.

Her gün gidemesem de ucundan yakaladığım mbfwi postlarıyla suskunluğuma ara vereyim dedim. Nedense bu aralar çok ihmal ettim bloğumu ve ne zaman post yazacak olsam bu sefer sık sık güncelleyeceğim desem de yapamadım. Ama bu sefer söz veriyorum burdan kendime :)
Ülkemizdeki tatsız olaylar yüzünden gönül rahatlığı ile gidemesem de son günler ne var ne yok diye bakmaya çalıştım.
Fotoğraflar için sevgili Edacığıma cok teşekkür ediyorum. 

Moda Moda Merkezinden takip edilir.









Fornarina 2014 Elbise Modelleri

Fornarina markasını duymayanlar ve sade tek renk elbise arayanlar bu konudan çok güzel elbiseler beğenecekler. Fornarina 2014 elbise modelleri bugün sizlere tanıtacağım markalardan ilki. Gene olarak klasik tarzı ile ön plana çıkan Fornarina, kısa elbise modellerini canlı renkler ile birleştirip birbirinden şık bir koleksiyona imza atıyor.
Genç ve sıradışı modeller mesela puantiyeli renkli elbiseler, pileli hareketli kesimler yaza bambaşka bir güzellik ile girmenize imkan veriyor. Yazlık elbise modelleri arayanlar fornarina 2014 elbise modellerinde, dantelli elbiseleri, şifon elbise modellerini, desenli elbiseleri, düz kesim modelleri bulabilirler. Markanın renk paletinde ise, siyah, beyaz, pudra, pembe renk elbiseler yer alıyor.















+